- 1999 yılında Google, 1 milyon dolara satılacaktı fakat ilk müşteri Excite son dakikada satın almayı reddetti.
- Google’ın reklam gelirlerinin ne kadar yüksek olduğunu hayal edebiliyor musunuz? Her yıl sadece reklam gelirlerinden 20 milyon dolar kazanan Google, ABC veya FOX’un en çok izlendiği saatlerin toplamından daha fazla kazanıyor.
- Dünyanın en büyük arama motoru Google’da her dakika içerisinde 2 milyon arama yapılıyor.
- 2013 yılının 16 Ağustos günü Google 5 dakikalığına çökmüştür. Google’ın çöktüğü dakikalarda internet trafiği %40 düşüş yaşamıştır.
- Google üzerinden yapılan aramaların %16’sı daha önce hiç yapılmamış aramalardan oluşmaktadır.
- Google tıklanma ve aralamalara göre Facebook’un önüne geçmiştir. Dünyada en çok ziyaret edilen web sitesi olma özelliğini elinde bulundurmaktadır.
- Google Haritalar uygulaması, Android cihazların yoldaki hızını izleyerek trafiği hesaplar.
- Google’ın aşırı başarılı hizmetlerinden biri olan Google Earth’ün veri tabanı 20 Petabyte’dan fazladır.
- Google’da yapılan tek bir arama, Apollo 11’in Ay’a gönderilmesinden daha fazla bilgi işlem gücü gerektirmektedir.
İnternet kullanan hemen hemen herkes Google arama sistemini kullanıyor. Aklımıza takılan soruları Google sistemine soruyoruz. Cevap bulsak da bulmasak da en birinci arama yerimiz haline geldi.
Peki Google sistemi nasıl gelişti? Nasıl oluştu? Merak ettik mi? Merak edenler için biraz araştırma ve derleme ile bir makale oluşturmaya karar verdim. İşte Google;
Google bundan yıllar yıllar önce 1998’de California’da Menlo Park’taki bir garajda iki üniversite talebesi (Larry Page ve Sergey Brin) tarafından oluşturuldu.
Daha minik bir arama motoruydu. Ama kimse bilemezdi bu denli devasa bir arama sistemi haline gelebileceğini!
Google Kelimesi de Nedir?
Google kelimesi Milton Sirrota tarafından, Kasnel ve James Newman’ın yayınlamış oldukları “Matematik ve Hayal Gücü” isimli kitapla ünlenen googol kelimesinin üzerinde oynanmasıyla bulunmuştur. Google’ın oluşum süreci ise 1995’lere kadar dayanmaktadır.
Başlangıçta Neler oldu?
1995 – 1997
Google’ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin ilk tanıştıklarında 24 ve 23 yaşlarında üniversiteden yeni mezun olmuş gençlerdi. İlk başlarda konuştukları her konu ile ilgili tam ters görüşleri müdafaa etmişlerdi ancak bu ikilinin ortak düşündüğü bir konu vardı: İnternet üzerinde bulunan tonlarca verinin bir şekilde sınıflandırılması ve arandığı vakit kolayca bulunabilmesi. Tabii o yıllarda tonlarca veriden kasıt kilolarla ifade edilebilir. Şuanda veriler tonlarca tabii ki de.
1996 senesinde birlikte çalışmaya başlıyorlar ve “BackRub” ismini verdikleri arama motorunu geliştiriyorlar. Daha önceki düşük düzey bilgisayarlardan kurdukları sunucu ortamı için üniversiteye yeni gelen parçalar arasında ödünç alabilecekleri parçalar bulabilmek o zamanlar için büyük nimet sayılıyor.
Aradan geçen bir sene içerisinde irtibatların analiz etmesi için BackRub’ın getirdiği yeni metot gittikçe daha fazla ün kazanmaya başlıyor.
1998
Larry ve Sergey çalışmalarını geliştirmeye devam ediyorlar ve pazarlık ederek satın aldıkları terabyte kapasiteli diskleri Larry’nin yurt odasına yerleştiriyorlar böylelikle Google’ın ilk data merkezi hayata geçmiş oluyor. Aynı zamanda Sergey de potansiyel müşterilere ellerindeki ürünü anlatıp proje için kaynak sağlamaya çalışıyor. Ancak o zamanlar yükselişte olan “.com” şirketleri dahi bu işe pek sıcak bakmıyor.
Hem de görüşülen potansiyel alıcılar arasında Yahoo‘nun kurucularından David Filo da var ve genç iki arkadaşa projelerini kendilerinin geliştirmelerini ve belirli bir noktaya geldikten sonra müşteri aramalarını öneriyor.
Büyük oyuncuların alakasını çekemeyeceklerini anlayan Sergey ve Larry kendi başlarına devam etme kararı alıyorlar ancak veri merkezini kurmak için kredi kartlarına yüklendiklerinden para sıkıntısı yaşıyorlar.
Tam bu sırada talihleri geri dönüyor ve Sun Microsystems‘in kurucularından Andy Bechtolsheim‘la kısa da olsa bir müzakere ayarlayabiliyorlar. Yaptıkları sunumun nihayetinde Andy’nin bir yere yetişmesi gerektiğinden ikiliye aceleyle 100.000 $ değerinde bir çek yazıp ayrılıyor. Google Inc. yerine yazılan bu çek ortada daha öyle bir firma olmadığı için uzun müddet alınamadan bekliyor.
Eylül 1998’de üç kişilik kadroya sahip şirketlerini bir arkadaşlarının garajına yerleştiriyorlar. Aynı zamanda günlük 10.000 arama sayısına yaklaşan beta mertebesindeki site gazetelerin alakasını çekmeye başlıyor. Aralık 1998’de PC Magazine, en iyi 100 web sitesi ve arama motoru arasında Google’ı da gösteriyor. Böylece Google gittikçe artan bir hızla tanınmaya başlıyor.
1999
Hızlı bir büyüme sürecine giren şirket sekiz personele ve günde 500.000 sorguya ulaşıyor. En sonunda geliştirilmesi başlangıç için bitiren site 21 Eylül 1999‘da beta yazısını kaldırıyor.
2000
Googleplex ismini verdikleri ve şu anda da kullanılan şirket merkezinde günde 200 milyon sorguya yanıt veren ve 500’den fazla çalışanı olan büyük bir şirket haline geldi.
2000 Sonrası Neler Oldu?
Google’ın dünya çapında data merkezlerinde bir milyondan fazla sunucuda çalıştığı, bir milyardan fazla arama isteğini işlediği ve kullanıcıları tarafından oluşturulan verinin gün başına yirmi dört petabayt olduğu düşünülmektedir. Kuruluşundan bugüne dek gerçekleşen büyüme hızı, şirketin temel web arama motorunun ötesinde ürünler, satın almalar ve ortaklıklar zincirinin olmasını sağladı. Şirket, Orkut, Google Buzz ve Google+ gibi sosyal ağ araçları ile elektronik posta hizmeti Gmail servisi gibi çevirmiçi verimlilik yazılımları sunmakta, ek olarak, web tarayıcısı Google Chrome, resim görüntüleme ve tertip etme yazılımıPicasa ve anlık iletileşme Google Talk gibi uygulamalarla masaüstüne kadar uzanmaktadır. Bunlar dışında, Android mobil işletim sistemi gelişimine liderlik yapmıştır. Cr-48 ana işletim sistemi olarak da bilinen yeniGoogle Chrome OS,15 Haziran 2011 tarihinden beri, Samsung 5 Serisi ve Acer AC700 gibi ticari Chromebook’larda kullanılmaktadır.
Not: Google İnternet’in yüzde kaçını elinde barındıyor? Bu sorunun yanıtını da aramaya başlayabiliriz.
